Masumiyet karinesi: Revizyonlar arasındaki fark
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
"Masumiyet karinesi, diğer adıyla suçsuzluk ilkesi (uluslararası hukukta ''presumption of innocence''), bir kişinin suçluluğu mahkeme kararıyla kesinleşene kadar suçsuz kabul edilmesini ifade eden temel bir hukuk ilkesidir. Türk Anayasası’nın 38. maddesi, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesiyle güvence altına alınmıştır. Bu ilkeye göre: * Bir kişi, “suçluluğu ispat edilene kadar..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu |
(Fark yok)
|
17.06, 14 Kasım 2025 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
Masumiyet karinesi, diğer adıyla suçsuzluk ilkesi (uluslararası hukukta presumption of innocence), bir kişinin suçluluğu mahkeme kararıyla kesinleşene kadar suçsuz kabul edilmesini ifade eden temel bir hukuk ilkesidir. Türk Anayasası’nın 38. maddesi, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesiyle güvence altına alınmıştır.
Bu ilkeye göre:
- Bir kişi, “suçluluğu ispat edilene kadar” masum kabul edilir.
- Mahkeme kararı olmadan kimse suçlu ilan edilemez, bu kişiler kamuoyunda da suçlu olarak gösterilemez.
- Suç isnadında bulunan iddia makamı, suçluluğu kesin ve şüpheye yer bırakmayacak delillerle ispatlamak zorundadır; sanık kendini suçsuz göstermeye zorlanamaz.
- Medya, adli makamlar ve kamu otoriteleri, devam eden yargılamada hiçbir şahıs hakkında suçlu olduğu izlenimini verecek açıklama yapamaz.
Masumiyet karinesi sadece ceza davalarında değil, adli ve idari süreçlerde de kişinin temel haklarının korunmasını sağlar ve adil yargılanmanın temel taşlarından biridir. Bu ilke, “lekelenmeme hakkı”nın da temelini oluşturur ve hüküm kesinleşinceye kadar kişilere suçlu muamelesi yapılamaz.