Yasama

Hukukipedia sitesinden
03.36, 15 Kasım 2025 tarihinde Admin (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 493 numaralı sürüm ("Yasama, devletin en temel üç erkinden biridir ve '''kanun yapma, değiştirme ve yürürlükten kaldırma''' yetkisini ifade eder. Türkiye Cumhuriyeti’nde bu yetki, halkın seçtiği temsilcilerden oluşan '''Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM)''' aittir. Yasama organı, halkın iradesini hukuk kuralları hâline getirir; böylece devletin işleyişinin demokratik bir temele oturmasını sağlar. “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
(fark) ← Önceki sürüm | Güncel sürüm (fark) | Sonraki sürüm → (fark)
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Yasama, devletin en temel üç erkinden biridir ve kanun yapma, değiştirme ve yürürlükten kaldırma yetkisini ifade eder. Türkiye Cumhuriyeti’nde bu yetki, halkın seçtiği temsilcilerden oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) aittir. Yasama organı, halkın iradesini hukuk kuralları hâline getirir; böylece devletin işleyişinin demokratik bir temele oturmasını sağlar. “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ilkesi, yasama yetkisinin doğrudan milletin iradesinden kaynaklandığını ortaya koyar.

Yasama faaliyetleri, yalnızca kanun çıkarmaktan ibaret değildir. TBMM aynı zamanda bütçe ve kesin hesap kanunlarını kabul eder, savaş ilanına ve uluslararası anlaşmalara onay verir, Cumhurbaşkanı’nı denetler ve gerektiğinde yüce divan süreçlerini başlatabilir. Milletvekilleri tarafından verilen kanun teklifleri, Meclis komisyonlarında görüşülür, ardından Genel Kurul’da tartışılıp oylanır. Kabul edilen kanunlar Cumhurbaşkanı’nın onayına sunulur ve Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girer.

Yasama yetkisi, Anayasa gereği devredilemez niteliktedir. Yani TBMM, bu yetkisini başka bir kuruma aktaramaz. Ancak belirli sınırlar içinde Cumhurbaşkanlığı kararnameleri çıkarılmasına izin verilebilir; buna rağmen bu kararnameler, kanunlarla çelişemez. Böylece yasama organı, yürütme üzerinde anayasal bir denetim işlevi de görür.

Sonuç olarak yasama, devletin hukuk temelinde işlemesini sağlayan demokratik iradenin sesidir. Toplumsal ihtiyaçları hukuk kuralına dönüştürür, birey ile devlet arasındaki ilişkileri düzenler ve her şeyden önce adaletin, eşitliğin ve özgürlüğün güvencesi olarak hukuk düzeninin bel kemiğini oluşturur.